Eskiden yola gidenler ‘Allah’a ısmarladık’ derlerdi. Yolcu edenler ise ‘uğurlar ola’ ya da ‘selametle’ sözcükleriyle karşılık verirdi… .[/i][/b]
Uzun bir sözcük tabi; icinde barındırdığı derin duygular kadar da harf sayısı kabarık. Ne anlama geldiğini hiç dusunmezdik ya! Günlük yaşamda sıkca tekrarlanan bir sözcük olması dolayısıyla telafuzda yaşanılan bozukluğa da aldırmazdık.
Çocukların dilinde bi başka hoş dururdu ‘Ayasmaydık’ söyleyenede de söylenilene de ayrı bir neşe katardı. İçerikle alâkadar olmayan dillerde ise ‘Alasmaldık’ haline gelirdi.
Alternatifi henüz yoktu öylesine dilimizin ucunda eğreti dururdu. Neyseki cok gecmeden batı özentisi yerli filmlerimiz imdadımıza yetişiverdi. Esas oglan veya esas kız genellikle eğitimini Avrupada tamamlamış yarı Avrupalıydı. ‘Adios’ ‘Çüzzz’ ‘Bay bay’ gidenlerin kullandıkları yepisyeni sözlerdi. Kullanana da ayrı bir hava katıyordu hani biraz Avrupalı! ‘Adios’u pek tutmadık biraz çapkın havası olduğundan mı bilmem. ‘‘Çüzzz’ de sarmadı ‘çüüşş’ ü anımsattığından mıdır? Ama ‘Bay bay’ a BAYıldık! Tam aradığımız kelimeydi üstelik de kısacıktı.
Zamanla o da ‘bay’dı ve kesiverdik ucundan ‘bayy’ olarak yetti. ‘Güle güle’ nin yerine de uydu ne ala!
‘Beyanda sihir vardır.’ Der Efendimiz (sallahu aleyhi vessellem) söz gücünü anlatımdaki edâdan alır yani.
Hayatı ve kelimeleri özenle seçip yaşayanlar da var. Ayrıca dil ve gönül gayretkeşleri calışıyor çok şükür ki son bir kac yıldır ‘Allaha emanet ol’ ya da ‘Allaha emanet ettim seni’diyor gidenler ve uğurlayanlar.
Söyleyende dinleyende asıl sahibini anımsıyor acizliğini anlıyor ama umid anahtarı da elinde dilinde… İlkinden farkı yok sadece yan yana gelen harfler farklı..